Beşiktaş camiasının önemli isimlerinden Hasan Arat’ın Divan Kurulu toplantısında yaptığı konuşma, sert tartışmalarla gölgelendi. Konuşma sırasında yaşanan sözlü atışmaların fiziki kavgaya dönüşmesi, siyah-beyazlı kulüpteki yönetim içi huzursuzluğu bir kez daha gözler önüne serdi.
Kürsüde Gerilim: Arat Konuştu, Salon Karıştı
Beşiktaş’ın 2025 yılı 1. Olağan Divan Kurulu Toplantısı, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Toplantıya damga vuran isim ise kulübün eski başkanlarından Hasan Arat oldu. Arat, görev süresi boyunca yaşadıklarını ve kulüp içinde karşılaştığı baskıları dile getirmek isterken, salondan gelen tepkilerle sık sık kesintiye uğradı.
Arat’ın sözleri, Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk ve bazı üyeler tarafından sert biçimde eleştirildi. Gerilimli geçen dakikaların ardından kürsüde sözlü tartışma yumruklaşmaya dönüştü. Yamantürk’ün, Arat’a fiziksel müdahalede bulunduğu anlar salonu karıştırdı.
“Beşiktaş’ın Mallarına Çöktüler” İddiası ve Sert Sözler
Hasan Arat konuşmasında, görevden ayrıldıktan sonra hakkında ortaya atılan iddialara ve sosyal medyada yapılan linç kampanyalarına değindi. Özellikle, “Beşiktaş’ın mallarına çöktüler” ifadesi ve 100 milyon dolarlık kayıp iddialarına karşı net cevaplar verdi. Arat, faiz yükünün kulüp için en büyük tehlike olduğunu vurgularken, çatı ve ışıklandırma projelerine dair harcama kalemlerini tek tek açıkladı.
Konuşmasının sonunda “Her türlü adalete gidelim, hodri meydan!” sözleriyle meydan okuyan Arat, kulüp içindeki hesaplaşmanın sadece Divan Kurulu ile sınırlı kalmayacağının sinyallerini verdi.
Yıllardır Biriken Sorunlar Patladı mı?
Beşiktaş camiası uzun süredir finansal ve yönetsel krizlerle boğuşuyor. Birbirini suçlayan açıklamalar, sosyal medya üzerinden yürütülen tartışmalar ve son olarak fiziksel müdahaleye varan olaylar, kulüpteki iç yapının ne denli sarsıldığını gösteriyor. Camianın önde gelen isimleri arasındaki bu tarz gerilimlerin taraftar nezdinde güven sarsıcı etkileri olacağı aşikâr.
Toplantının yumruklaşmayla sonuçlanması sadece Beşiktaş için değil, Türk futbolu adına da düşündürücü bir tablo ortaya koyuyor. Sporun birleştirici gücü, ne yazık ki bazı anlarda yerini kutuplaşmaya bırakabiliyor.
Peki sizce, bu tarz olaylar Beşiktaş’ta değişimin kapısını mı aralıyor, yoksa kulüp içi huzursuzluk daha da mı derinleşiyor?